Here are some of the squash from the garden. The Rouge Vif d'Etampes produced nicely but with the exception of one, they didn't display the flat shape that is supposedly characteristic for the variety. They also were not nearly as tasteless as I've read, and one made a pretty decent soup.
Yemin ediyorum, ekin zamanı gelinceye kadar balkabaklar hakkında bir daha yazmayacağım! Belkı... Buyrun bu yılın balkabaklarından birkaç tanesi. Rouge Vif d'Etampes, çok güzel üretti fakat bir tanesi hariç o cinse özgü basık yayvan özelliğini göstermedi. Okuduğum kadar tatsız da çıkmadı, bir tanesinden çok lezzetli bir çorba yaptım.
Küçük gri Futsu'lar beni çok sevindirdi, çok fazla geç ekmeme rağmen yine çok ürettiler. Bir kaç tanesi yedim de zamanla tatlanacak mı diye bekleyeceğim. Fırında elma, biraz tarçın, muscat cevizi, tereyağla doldurup, biraz da portakal suyu ekleyrek pişirdim. Harika! Biraz farklı bir tadı var fakat her yerde okuduğum "fındık" tadını ben duyamadım. Reklam abartısı her halde.
The biggest disappointment was the Marina di Chioggia - I only got two! The reason is no mystery - a pack of dogs that came into the garden and decided to dig right where they were growing, snapping off two of the best runners. The quality is really nice though and I'll plant it again next year.
En büyük hayal kırıklığını, Marina di Chioggia ile yaşadım - sadece iki tane verdi! Sebebi ise mechul değil, bir köpek sürüsü bahçeme girip tam yetiştiği yerde kazarak en büyük iki sürgününü koparttı. Kaletesi son derece güzel ama, gelecek yıl da kesinlikle ekeceğim.
Aydın'lı ev arkadaşım da bir paket balkabağı tohumu getirdi. Satanlara göre o yörede en çok yetiştirilen cinsmiş. Tohum şirketi İstanbul'da ama... İstanbul'da benzer birşey gördüm de, burada en çok satılan cins "Adapazarı" veya "Kestane" denilen, büyük derin boğumlu gri cinstir. Aydın'da yetişen başka bir cins de var, büyük, oval şekli sığ çizgili, uçuk turuncu benekli açık yeşilimsi gri renkli bir tane. Ondan birkaç tohum elde etmek isterdim!
And the last pumpkin-related